Kucağımda 24lü Tuvalet Kağıdı, Önümde Audi Q7, Erik Yiyordum

Az önce markete gittim. Hatta terim hala kuyuk sokumumda. Arkadaş bu ne sıcaktır. Neyse esnaf gibi havalar çok sıcak, iş yok muhabbetine girmeyeyim. Meyve falan alacaktım. Meyvelerin olduğu reyona doğru yöneldim. Kucağında yoğurt, pırasa, kepek ekmeği, yufka, pirinç, kola olan bir kadın bana doğru bakıyordu. Meyve reyonu, kadının olduğu tarafta olduğundan ona doğru gitmek durumundaydım. Dik dik bakmaya devam ederken birden "hımınzıs" dedi sessizce. Bana dememiştir diye yoluma devam ederken, ya daha yakın olduğumuzdan ya da sesini yükselttiğinden daha yüksek bir sesle "hımınzıs" dedi. Yanına doğru gittim. Bana mı dediniz dedim. En üst raftaki meyveli yoğurtları gösterdi. Kucağı çok dolu olduğundan alamadığını anladım. Rafa doğru uzandım, 4lü meyveli yoğurtları alıp kucağına bıraktım. "Teşhistır" dedi. Bi bok anlamadım. "Riebelşsta" dedim gittim.

Meyve reyonunun önündeydim. Erik seçiyordum. Erik konusunda çok hassasımdır. Her türlü tartışmada eriğin en güzel meyve olduğunu iddia eder ve her seferinde haklı çıkarım. Teker teker eriklerimi seçiyordum. En yeşillerini, en sertlerini poşete doldurdum. Yan tarafımda kiraz seçen; fedon tenli, zift karası saçlı, buz beyazı pantolonlu, 32 ekran gözlüklü kızın, telefondaki konuşmasına şahit oldum.

-Taaam, okey o zaman, sizin mekanda buluşuruz, kankalarını da kap gel.
(Bu cümleyi duydum. Tam olarak buydu. "XD" yaptım içimden. dinlememeye çalıştım, lakin kız bağrarak konuşmaya başlamıştı.
-Bil miiii yo rummmm.
(Henüz dizideki sistemler günlük hayatta olmadığından monolog olarak gidiyor tabi konuşmalar)
-Yaa seçemiyorum araba maraba. Ne yapacağımı bilmiyorum, gerçekten.
(Bunu duydum. Cidden çok zor bir durumda olduğunu anladım. Bundan sonraki monologlarda araya girmiyorum)
-Hayıııarrrr
-Seçemiyorum dedim sana.
-Ben yeni bi aşka hazır değilim.
-Şu an cidden sinirleniyorum, lütfen kapatalım.
-Bak çok kötü oluyarammm. Kirazları atıp gidicem buraya, seçemiyorum dedim.
-Kapatmak istiyorummmm.

Dedi ve telefonu kapattı. Kirazları poşetle beraber kiraz kasasının içine attı. Ve ağlayarak dışarı fırladı. O arada eriklerimi seçmiştim. Kirazlara doğru yöneldim. Kızın attığı poşete baktım. Bütün çürük ne varsa poşete toplamıştı. "Sen daha kiraz seçemiyosun, araba mı seçeceksin" dedim içimden. Kirazlarımı seçtim. Polo delikli nane şeker aldım. Kasaya doğru gidiyordum, telefonum çaldı. Tuvalet kağıdı da almam söylendi. Havlu peçete, zart zurtların olduğu reyona gittim. 6lı tuvalet kağıdı aradım, yoktu. 12li baktım, o da yoktu. Bir tek 24lü vardı. Mecbur 24lü aldım. Kasaya gittim. Ödemeyi yaptım, Tuvalet kağıtları poşete sığmadı. Kucağıma aldım.

Bir elimde erik ve kirazdan oluşan poşet, diğer elimde ise kucaklamış vaziyette 24lü tuvalet kağıdı vardı. Hava ebesinin amı derecesindeydi. Kapının önünde "hımınzıs" diyen manyak kadını gördüm. Hızlıca geçtim. Kirazları ağlayarak atıp giden kız, siyah bir audi(Q7)'nin içindeydi. Yüksek sesle gülerek; "Yaav bu süpeerrrrmişşş" dedi.

Tuvalet kağıdıma sıkı sıkı sarıldım. Poşetten bir erik aldım. Ağzıma attım. Ekşi ve kütür kütürdü. "Yaav erik süperrrrmişşşş" dedim...

7 yorum:

  1. Bugün erik satan bi seyyar araba gördüm. Eriklerin erik olduğundan emin olabilmek için yaklaşıp parmağımla dokundum. Onlar küçükken hep elma olmak istemiş, lakin bunu başaramamış kocaman zavallı eriklerdi. Sonra sana sms attım işte limonata içerken.

    YanıtlaSil
  2. hımınsız ne demek çok merak ettim inan...

    YanıtlaSil
  3. pithopitho, bakar mısınız diye tahmin ettim ben. en azından mantıklı geldi. ya da kadın manyaktı bilemedim.

    YanıtlaSil
  4. süpersin ya, çok güldüm valla:)
    Kafiyeli oldu
    haha...

    YanıtlaSil
  5. köpeğin olsun q7 ler..

    YanıtlaSil
  6. kafam bok gibiydi. sağol sayende dağıttım lan. hoş, banane dağıtmışsın dağıtmamışsın diyceksin de, sana da yorum lan işte al.

    YanıtlaSil
  7. Antigua and Barbuda approached the WTO again, and 카지노 사이트 in July 2006 the WTO convened a panel to additional examine U.S. laws concerning online playing. On February 15, 2007, the panel found that the United States was in violation of worldwide trade agreements. The choose presiding over Carruthers's case subsequently ruled that the WTO ruling probably be} used as a part of} his protection.

    YanıtlaSil