Hoanes'in Yayınlanmayan Seks Kitabı

Hatırlayan kaldı mı bilmiyorum ama ben şahane bir insandan gelen bir teklif üzerine bi ara kitap yazıyordum. Ve beni tanıyanların beklediği gibi de yazmadım, yazamadım. Aslında denedim yazmayı. Ama benim için kitap hiçbir zaman "iyi la kitap yazam o zaman" gibi bir şey olmadığından, hep yazdığım şeyin "çok basit" olduğunu düşündüm. Beğenmedim. Sildim. Attım.

Kitap yazmak benim istememle ya da başkasının benden istemesiyle olacak şey değildi bence. Birden olmalıydı. Sonra olur mu bilmem ama bu sefer olmadı. Bu mantığımı da değiştirmeye çok çalıştım. Hatta hani kendilerini dağ evine kapatıp yazan yazarlar olur ya filmlerde; o kafayı deneyeyim dedim. Gittim kendimi allahın kulunun olmadığı yazlığa kapadım 2 ay. Kağıtlara yazdım. Bilgisayara yazdım. Daktiloyla bile yazdım (çok eğlenceli lan bu arada daktilo, çat çut kafa sikiyo ama eğlenceli) Yazlık denememim sonlarına doğru baktım ya ayyaş olacaktım, ya da top yapıp oynadığım kağıtlar sonucunda sol ayağımı geliştirip bi kulübe transfer olacaktım. Yazlıktan da vazgeçtim.

Velhasılı kelam; yazamadım. Dostoyevski gibi yazarsam "gösterişsiz, içi hınçla dolu, hasta adamın biriyim ben" (yeraltından notlar syf 1) Ama zamanında söz verdiklerim vardı, yazdığımda kitabı yollayacaklarım. Haber edeceğim. Hiç olmazsa teselli ödülü tadında, silmeyi unuttuğum ilk iki paragrafı burada yayınlayayım dedim. Buyrunuz yayınlanmayan seks kitabımın çok ama çok kısa ilk iki paragrafı:

"Yaklaşık 12 saatimi geçireceğim otobüsün içindeydim. Sağ tarafımda hayattan emekli olmuş bir amcayla, dünya mutfağına hakim bir teyze. Önümde 2-3 yaşlarında çocuk sahibi, yeni evli, isimleri zannedersem panik ve panike olan bir çift. Arkamda kırklı yaşlarda olaylara meraklı bir abi ve isminin Rahime olduğundan yüzde yüz emin olduğum, her şeyi bilen bir abla.
Şans eseri yanım boş. Ama bu, kulağımda en sevdiğim parçalar çalarken, keyif aldığım yazıları okuyup huzur dolu bir yolculuk yapacağım manasına gelmiyor. Daha çocuk yaşlarda sayılabilecek muavin, tirbülansa girmiş uçakta ilerlemeye çalışan hostes gibi koltuklara çarpa çarpa önden arkaya doğru ilerlemeye çalışıyordu..."

8 yorum: